Ambiyansıyla, çalışanlarıyla, ikramlarıyla Nişantaşı’nda keyifli bir mekân arayanların adresi olan Moro, yeni açılmasına rağmen bulunduğu lokasyonda fark yaratmayı başarmış. Üç ortaktan biri olan Halis Uğuz, Moro’yu okurları için keyifle anlattı.
Mahalle kültürünü İspanyol tapasları ile bir araya getiriyor. Modern konseptiyle çok geçmeden Nişantaşı sakinlerinin de uğrak yeri olan Moro, haftanın her günü 16.00-04.00 saatleri arasında misafirlerini ağırlıyor.
İstanbul’un en popüler mekânlarından biri olmayı hedefleyen Moro’nun menüsünde birbirinden özel tapaslar mevcut. 20 farklı “imza” kokteyli de bulunduran Moro’nun kokteyllerinin altındaki ünlü imza ise Mutfak Sanatları Akademisi Miksoloji Eğitmeni Cevat Yıldırım’a ait.
Moro ortaklarından olan Halis Uğuz, 1993 yılında yeme - içme sektörüne adım atıyor. İstanbul ve Çeşme’de ortaklarıyla birlikte çeşitli işletmeleri bulunan Uğuz, son olarak Nişantaşı’nda açtıkları Moro ile yeni mekânın heyecanını yaşıyor.
Timur Akbaş, Carlo Alberto Diacci ve Halis Uğuz ortaklığı ile açılan Moro, mahalle restoranı yaratma fikriyle ortaya çıkıyor. Mahallede tapas ve kokteyllerle bir buluşma noktası yaptık diyen Uğuz, misafirlerden aldıkları tepkilerden dolayı mutlu olduklarını açıklıyor. Moro, İtalyanların Osmanlı’da Akdeniz kıyılarına çıkan Türk Osmanlı denizcilerine verdiği isim anlamına geliyor. Nişantaşı sakinlerinin ve çevreden gelen müşterilerin buluşma noktası haline gelen Moro’da misafirler hem atıştırmalıklardan hem de kokteyllerden oldukça memnun. Kendini rahat hisseden, eşofmanıyla, köpeğiyle gelen, evinde oturmaktan sıkılan misafirlerin keyifle oturduğu bu mekânın müzikleri de incelikle seçiliyor.
Moro’da öne çıkan ürünleri anlatan Uğuz; “Hot Nachos, lime ginger, fresh garden çok tercih ediliyor. Tapas ve atıştırmalıklarımızda dana kuyruk milföye sarılı bir ürünümüz var, o da müşteriler tarafından çok sevildi” diyor. Moro’nun ahtapotu da tüm bu güzel ürünlere ek olarak mutlaka denenmeli. Salmorejo Pintxos, Guacomole Pintxos, Branzino Brandada Pintxos gibi özel tapas lezzetlerini de konuklarının beğenisine sunan Moro, ayrıca paella, patatas bravas gibi ünlü İspanyol tatlarını da menüsünde bulunduruyor.
Bulunduğu lokasyonu çok sevdiğini belirten Halis Uğuz, Nişantaşı’nın belli bir yaşam kültürü olduğunu belirtiyor. İnsanların bu yaşamı sevdiğini anlatan Uğuz; “Nişantaşı sakinleri eğlenceyi seviyor, biz de seviyoruz. Burada insanlar sosyalleşmeyi sever, bu lokasyonun doğru olduğunu düşünüp buraya açtık Moro’yu” diyerek seçtikleri noktadan duydukları memnuniyeti de anlatıyor. Moro’nun aşçısı Alican Gürbüz, menüde yaptığı değişikliklerle misafirlere farklı deneyimler sunuyor. Mevsimsel olarak da değişikliğe gidilen menüde salatalarda kinoa, avakadolu salata ve keçi peyniri, roka ve kavrulmuş soğanla yapılan salata da yeni eklenen sağlıklı lezzetler arasındaki yerini alıyor.